15 Aralık 2016 Perşembe

FEMİNEN ENERJİ

Image may contain: cloud, sky, shoes, outdoor and nature
Geçen bir eğitime katıldım. Feminen enerjinin yeniden hatırlanması ve içimizde dengelenmesiyle ilgili. Hindistandan eğitim için gelen hocamız Suki bizi bahçeye çıkardı. Önce hissetmemizi istedi. Her şeyi hissetmemizi. Feminen enerji hisler ve duygularla ilgilidir. Akışkandır, değişkendir.
Önümüze bir tas su koydu. Gözlerimiz kapalı suyu duyumsamamızı istedi. Ellerimizi suyun içine soktuk. Tenimize değişini, ellerimizin üzerindeki akışkanlığına baktık. Öyle muhteşem hislerdi ki, daha önce bu akışkanlığı, duruluğu, saflığı, şeffaflığı hissetmemiştim. Görmüştüm ama hissetmemiştim. İkisi tamamen farklı şeyler. Umarım kelimelere dökünce size birşey ifade ediyordur.
Daha sonra çimenleri hissetmemizi istedi, ağaçlara sarılmamızı, yapraklara dokunup tenimizde gezdirmemizi. Öyle bir hissel şölendi ki şimdi bile düşündüğümde hisler tüm gerçekliğiyle geri geliyor. Dedi k;i anda kalmak budur işte. Bulunduğunuz mekanı, havasıyla suyuyla hissedip sizin bedeninizdeki dokunuşlarıyla hep farkında olmak. Kalbinizin orada olması. Kalbiniz tüm hisleriyle orada olursa zihniniz ne geçmişe ne de geleceğe gidebilir.
Daha sonra gözlerimizi açtırıp döngüleri bulmamızı istedi. "Hayat" dedi "ne başlar ne biter. Sadece döngüler vardır." Geceyi, gündüzü, ayı, mevsimleri, yaşamı, ölümü, çiçeği, böceği konuştuk. Aslında konuşmaktan ziyade hissettik. Her bir döngünün kendine has bir güzelliği var. Sözde bildiğim bu cümleyi, dibine kadar fark ettim, dibine kadar hissettim orda.
Neden mi bu o güne gittim bu sabah? Alacakaranlıkta uyandım. Bu sabah yaratıcılığım ne şekilde ifade bulacak, nasıl yazıya dökülecek acaba diye düşünürken, "bahar" kelimesi geldi aklıma "sonbahar". Dedim ki bizim dilimizde bu döngü ne kadar güzel ifade bulmuş ilk ve son bahar. İkisinin de tadı ayrı, ikisi de kendinden gelecek bir sonraki mevsime hazırlamak için orda. Birisi yaşama birisi ölüme daha yakın. Biri yaşamı tohumuyla, aşkıyla, yeşiliyle, canlılığıyla kutluyor, diğeri bir kapanış yapıyor sanki.
Eskiden insanlar doğadan kopuk olmadıkları için döngülere göre yaşarlarmış. Gece, gündüz, mevsimler, ay döngüleri bir şey ifade edermiş. Tüm yaşamları döngülerle uyumlu gidermiş. Bedenleri de döngülere uyumlu olduğundan hastalıklarla tepkiler vermezmiş. Modern yaşamda doğamızdan o kadar uzağız ki, yaşadığımız bu stres döngümüze göre hareket etmediğimiz içindir belki de.
Doğada olsak kışın daha içe dönuk olacak, baharda hayata geçirmek üzere planlar yapacak ama kendimizi sosyal olmak için zorlamayacaktık. İlkbaharda kışın hayal ettiğimiz planların tohumlarını atacak, alt yapısını ayarlayacak, yazın hepsini neşe ve coşku içerisinde hayata geçirecektik. Sonbaharda artık bize hizmet etmeyen, bizi ilerlememizden alıkoyan, tıpkı kurumuş yapraklar gibi artık bize bir faydası olmayan eski inanç kalıplarımızı, projeleri, aşkları, ilişkileri, işleri yaşamımızdan uzaklaştıracak gitmelerine izin verecektik belki de. Ne muhteşem olmaz mıydı döngülere göre yaşamak?
Benim bu sonbaharda niyetim bu yönde. Hayatımda artık bana hizmet etmeyen tüm alışkanlık, korku, önümü tıkayan inanç, bana yararı yerine zararı dokunan, beni aşağı çeken ilişki ve mekanları fark etmek için kendime vakit ayırıyorum. Bir yere not ediyorum aklıma geldikçe. Düşüme giden yolda neymiş engel, bulup çıkarıyor buna kafa yoruyorum. Sadece kafa olarak değil, fiziksel olarak da temizlikteyim. Dolaplarımdaki tüm fazlalıklarımı torbalara doldurup ihtiyacı olanlara göndermek üzere toparlıyorum. Artık giymediğim kıyafetler, Derin'in eski eşyaları, bazı anılar, kullanmadığım mutfak eşyaları, çekmecelerde yıllardır durup elime bile almadığım tüm araç gereç, başkalarına hizmet etmek için kutulanmayı bekliyor.
Fizikselde bazı şeylerden vazgeçmek kolayken, zihnimizdeki inanç ve kalıplardan vazgeçip bırakmak kolay olmuyor biliyorum. Kurumuş olmasına rağmen dalına sıkı sıkı tutunan bir yaprak gibi. Sert bir rüzgar estiğinde zaten düşecek belli ki. Döngüselliği içerisinde toprağa tekrar dönüp yeni yapraklara besin olacak.
Bırakın eski alışkanlık, inanç ve korkularınız yeni alışkanlık ve düşlerinize besin olsun, vesile olsun.
Sonbahar karanlıkla aydınlığın, yaşamla ölümün, eskiyle yeninin dansıdır. Ay keyfini çıkaralım❤️( Fotoğraf için kubilay_djfpunto 🙏)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder